Kıbrıs Barış Harekatında Sonra Hangi Devlet Türkiye'Ye Ambargo Uygulayan ?

Elnur

Global Mod
Global Mod
Kıbrıs Barış Harekâtı Sonrası Türkiye'ye Uygulanan Ambargo

1974 yılı, Kıbrıs tarihinin önemli bir dönüm noktasıdır. Kıbrıs Barış Harekâtı, Türkiye'nin, Kıbrıs adasında yaşanan etnik çatışmalar ve Yunan cuntasının adayı işgal etmesi üzerine gerçekleştirdiği askeri bir müdahaledir. Ancak bu askeri müdahale, sadece bölgedeki dengeleri değiştirmekle kalmamış, aynı zamanda Türkiye'nin dış ilişkileri üzerinde de uzun süreli etkiler yaratmıştır. Bu dönemde özellikle Batılı devletlerin Türkiye'ye uyguladığı ambargolar, Türkiye'nin uluslararası ilişkilerini önemli ölçüde etkilemiştir.

Kıbrıs Barış Harekâtı ve Sonrası

Kıbrıs Barış Harekâtı, 20 Temmuz 1974'te başlamış ve iki aşamada gerçekleştirilmiştir. İlk aşama, Türkiye'nin adanın kuzeyine asker çıkararak Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kuzeyini kontrol altına almasıyla sonuçlanmış, ikinci aşama ise Türk askerlerinin adanın doğusuna ilerlemesiyle tamamlanmıştır. Türkiye'nin bu harekâtı, Kıbrıs'taki Türkler için güvenli bir ortam yaratma amacı taşırken, aynı zamanda adanın Yunanistan'ın kontrolünde birleşmesini engellemeyi hedeflemiştir. Harekât, Kıbrıs'taki Yunan cuntası ve adada yaşayan Rumlar tarafından büyük bir tepkiyle karşılanmıştır.

Ancak, harekât sonrasında Türkiye'nin karşılaştığı en büyük sorunlardan biri, uluslararası alanda izole edilmesi olmuştur. Birçok Batılı ülke, özellikle ABD ve Avrupa ülkeleri, Türkiye'yi Kıbrıs'taki müdahalesi nedeniyle sert şekilde eleştirmiş ve çeşitli yaptırımlar uygulamıştır.

ABD'nin Türkiye'ye Uyguladığı Silah Ambargosu

Kıbrıs Barış Harekâtı'nın hemen ardından, ABD, Türkiye'ye karşı önemli bir silah ambargosu uygulamıştır. ABD, Türkiye'nin Kıbrıs'taki askeri müdahalesini, uluslararası hukuka ve Kıbrıs'ın egemenliğine aykırı olarak değerlendirmiştir. Bu durumu protesto etmek amacıyla, 1975 yılında Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye'ye karşı silah satışını durdurmuş ve Türkiye'nin savunma sanayisi üzerinde büyük bir baskı yaratmıştır. ABD'nin Türkiye'ye uyguladığı bu ambargo, Türkiye'nin dış politikasında ciddi bir kırılma yaratmış, Türk hükümeti, Batılı devletler karşısında yalnız kalmıştır.

ABD'nin Türkiye'ye uyguladığı silah ambargosu, özellikle Türkiye'nin NATO üyeliği ve Batı ile olan stratejik ilişkileri açısından önemli bir sorundu. NATO'nun askeri müttefiki olan Türkiye, bu ambargo nedeniyle savunma gücünü ciddi şekilde zayıflatmak zorunda kalmış, silah tedarikinde alternatif arayışlarına girmiştir.

AB ve Diğer Batılı Ülkelerin Yaptırımları

ABD dışında, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri de Kıbrıs Barış Harekâtı'nın ardından Türkiye'ye karşı sert tutumlar benimsemişlerdir. Özellikle İngiltere, Fransa ve Almanya gibi büyük Avrupa ülkeleri, Türkiye'nin adada gerçekleştirdiği harekâtı kınamış ve Türkiye'nin uluslararası ilişkilerini zora sokan bir dizi diplomatik adım atmışlardır. AB, Türkiye'yi Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kuzeyini işgal etmekle suçlamış ve Türk hükümetine Kıbrıs'ın yeniden birleşmesi için adım atması gerektiğini belirtmiştir. Bu dönemde AB ülkelerinin Türkiye'ye uyguladığı ekonomik yaptırımlar ve dış ticaret ambargoları, Türkiye ekonomisini önemli ölçüde etkilemiştir.

Ancak, bu yaptırımların etkisi sınırlı kalmış ve Türkiye, ekonomik zorlukları aşmak için yeni stratejiler geliştirmeye başlamıştır. Türkiye, Orta Doğu, Asya ve Afrika gibi farklı bölgelerle ilişkilerini güçlendirmiş, Batılı ülkelerin baskılarına karşı alternatif pazarlara yönelmiştir.

Türkiye'nin Tepkisi ve Uluslararası Çabalar

Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında Türkiye'nin karşılaştığı ambargolar ve dışlama çabaları, Türk dış politikasında önemli değişimlere yol açmıştır. Türkiye, özellikle 1975 sonrası dönemde, Batılı ülkelerle olan ilişkilerini yeniden şekillendirmek amacıyla yoğun diplomatik çabalar sarf etmiştir. Aynı zamanda, Türkiye'nin NATO üyeliği ve Batı ile olan stratejik ortaklığına dayanan ilişkileri, ABD ve AB ile yaşanan gerginliklere rağmen sürdürülmeye çalışılmıştır.

Türkiye, bu dönemde savunma sanayisini yerli üretime yönlendirmiş ve savunma sanayisinde bağımsızlık arayışına girmiştir. Savunma sanayisinde önemli adımlar atılmış, yerli üretimle savunma kapasitesi güçlendirilmiştir. Bu gelişmeler, Türkiye'nin ulusal güvenliğini sağlamak için dışa bağımlılığını azaltan bir strateji olmuştur.

Sonuç ve Günümüz Perspektifi

Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında Türkiye'ye uygulanan ambargolar, Türkiye'nin dış politika stratejilerini şekillendiren önemli bir dönüm noktasıdır. Türkiye, bu süreçte Batılı ülkelerle yaşadığı zorluklara rağmen, bağımsız bir dış politika izlemiş ve birçok farklı bölgeyle ilişkilerini geliştirmiştir. Bugün, Türkiye'nin uluslararası ilişkilerdeki pozisyonu, Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası dönemde yaşanan bu zorlukların bir sonucudur.

Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında Türkiye'nin karşılaştığı ambargolar, ülkenin dış politikadaki bağımsızlık arayışının temel taşlarını oluşturmuş ve savunma sanayiinde atılan adımlar, Türkiye'nin gelecekteki stratejik hedeflerine yön vermiştir. Türkiye, bu dönemdeki zorluklardan ders çıkararak, uluslararası ilişkilerde daha güçlü bir duruş sergilemiş ve bugün dünya genelindeki önemli oyunculardan biri haline gelmiştir.